Castro'nun gizli serveti

Küba Devrimi'nin lideri Eski Devlet Başkanı Fidel Castro'nun ölümünün yankıları tüm dünyada sürerken, tek lüksü puro kabul edilen liderin gizli serveti açığa çıktı. Küba'yı yasa boğan ölümün ardından Castro'nun servetiyle ilgili detaylar uluslararası basının gündem konusuydu.

Forbes dergisi tarafından 2006 yılında dünyanın en zengin isimleri arasında gösterilen Castro, bu iddiaları reddetmiş, ayda 20 sterlin (85 TL) gibi bir maaşla geçindiğini öne sürmüştü.

Ancak komünist liderin eski emektar koruması Juan Reinaldo Sanchez tarafından 2014 yılında yazılan bir kitap, Castro'nun servetinin 100 milyon sterlini (yaklaşık 425 milyon TL) bulduğunu gösteriyor.

Karayipler'de kendine ait özel bir adası da bulunan Castro'nun burada sık sık ava çıktığı, balık tutmaktan çok hoşlandığı ve dünyanın farklı yerlerinden getirilen pahalı viskileri tükettiği iddia edildi.Castro'nun, Sanchez tarafından "cennet bahçesi" olarak nitelendirilen adada; dünyaca ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez gibi isimleri ağırladığı, nadir Angolan ahşaplarıyla donatılmış 27 metre uzunluğundaki yatını da burada tuttuğu belirtiliyor. Castro'nun Küba'daki evi hakkında detayların da yer aldığı kitapta, evin çatı katında bowling salonunun bulunduğu; havuz, sauna ve spor salonunun yanısıra kişisel bir hastanesinin olduğu da belirtildi. Kitapta dikkat çeken bir diğer ayrıntı da Castro'nun kendine ait bir dondurma fabrikasına sahip olduğu iddiası.

İkinci evliliğini 1980 yılında gerçekleştiren Castro’nun Dalia Soto del Valle ‘dan 8 çocuğu bulunmaktadır.Castro'nun ölümüyle, Rolex saatli pozu yeniden gündeme geldi. 1956 yılında Küba çıkarması sırasında komutanlara Rolex marka saat dağıtan ve iki saati koluna takan Castro bunun nedenini; "Devrimin başlangıcında, savaş sırasında, hep çift saat kullanıyorduk; Çünkü tecrübelerimiz bize tek bir saatin durabileceğini göstermiştir. Askeri operasyonlarda ise dakiklik hayati önem taşır. Ayrıca bir saat bozulduğunda tamire gidip gelmesi haftaları alabilir. Bu nedenlerden ötürü hep çift saat kullandık. Sonra da çift saat kullanmaya alıştım” sözleriyle açıklıyor. 31 Aralık 1997'de Havana'daki Air France'a ait bir Concorde uçağının kokpitinde. Yine Marquez'in deyişiyle Fidel Castro, "sınırsız bir meraka" ve "bilimsel bir şevke" sahipti.